..., ama hiç yoktan iyidir.
Bir Böceğin Yaşamı
Proper Name, Cinema
bir günde katedilen mesafe
çok çeşitli ...ler
Adjective
boşuna gayret/zahmet/teşebbüs, sonuçsuz olacağı apaçık bir iş.
to go on a fool's errand: akıntıya
kürek çekmek; sonuçsuz bir işe girişmek.
muazzam/külliyetli para.
cost a king's ransom: muazzam paraya mal olmak.
be worth a king's ransom: paha biçilememek, çok değerli olmak.
yürüyerek bir dakikalık mesafede
: en kısa zamanda, mümkün olabildiği kadar tez.
: Amerika Hayvanları Koruma Derneği.
bir belgeye imzasını atmak
Verb
A'nın devamlı müşterisi olmak
Verb
(US) işvereninden maaşına zam istemek
Verb
müşteri alacak bakiyesinin devri
Noun
bir şirkete hayat sigortası yaptırmak
Verb
(Br) bir şirkete hayat sigortası yaptırmak
Verb
kaplumbağa hızıyla
Adverb
talihinin değişmesini beklemek
Verb
birinin kapısını aşındırmak
Verb
şikâyetlerini birinin dikkatine sunmak
Verb
protestolara neden olmak
Verb
karşısındakinin blöfünü görmek
Verb
bir meblağı birinin zimmetine geçirmek
Verb
birinin itibarını lekelemek
Verb
bir kimsenin adının tasdiki
Noun
müteveffanın işini sürdürmek
Verb
ölenin işlerini sürdürmek
Verb
bir kulübün üyesi olduğunu beyan etmek
Verb
bir rakibin itibarını bozucu harekette bulunma
çocuk oyun odası olarak tasarlanmış
zavallı bir durumda ölmek
Verb
müflisin mallarını dağıtmak
Verb
müflisin mallarını bölmek
Verb
bir hesabı kafadan yapmak
Verb
işçi ücretlerinde indirim yapmak
Verb
bir ülkenin kaynaklarını tüketip bitirmek
Verb
: gemi bordasında teslim.
= Fellow of the Royal Society of Arts.
bir geminin yerini saptamak
Verb
bütün çabalarını bir soruna yöneltmek
Verb
bir çocuğun karakterine biçim vermek
Verb
bir geminin seyrini aksatmak
Verb
işleri düzene koymak
Verb
bir borçluya bir haftalık ek süre tanımak
Verb
bir ay önceden ihbarda bulunmak
Verb
bir aylık ihtar süresi vermek
Verb
birinin konuşmasını yuhalamak
Verb
birine bir ay önceden ihbarda bulunmak
Verb
bir çocuğun bilgi açlığını gidermek
Verb
bir çocuğu yürütmeye çalışmak
Verb
kendi ne bir kopyasını ayırmak
Verb
asalet unvanına sahip olmak
Verb
kafasında çok şey olmak
Verb
bir hafta sonra, haftaya bugün.
iyi ki! çok şükür!
It's a good thing we came home early, before snowstorm started.
iyi ki, bereket versin ki.
It's a good thing I was not home when the fire started.
Şahane Hayat
Proper Name, Cinema
bakkal dükkânı işletmek
Verb
davasını komisyona sunmak
Verb
sefalet içinde yüzmek, (it gibi) sürünmek, sefil bir hayat sürmek.
(köpek gibi) sürünmek, sefalet içinde bunalmak, çok sıkıntılı bir hayat sürmek.
çok sıkıntı çekmek, sürünmek, sefalet içinde yaşamak.
iyi bir ders almak, Hanyayı Konyayı öğrenmek.
He's learnt his lesson: (gereken) dersi aldı = ağzının
payını/boyunun ölçüsünü aldı.
geminin yükünü hafifletmek
Verb
müflisin işlerini tasfiye etmek
Verb
bir müflisin işlerini tasfiye etmek
Verb
aylak ve lüks hayat yaşamak
Verb
her şeyini bir ata yatırmak
Verb
kişinin servetinde gedik açmak
Verb
kendi hesabına poliçe keşide etmek
Verb
birinin dostluğunu istismar etmek
Verb
bir ülkenin dış ticaretini incelemek
Verb
vasiyetinde kızına bir ev bırakmayı düşünmek
Verb
sümüklüböcek hızıyla hareket etmek
Verb
= National Academy of Science.
parmağını bile oynatmamak
Verb
hiçbir şansı olmamak
Verb
bir aylık izin almak
Verb
bir haftalık izin almak
Verb
birinin tutuklanması için ödül vaat etmek
Verb
garanti olarak evini göstermek
Verb
bir oyundaki rolünü abartılı oynamak
Verb
bir dizgicinin hatasını gözden kaçırmak
Verb
(Br) müşteri hesabına geçirmek
Verb
masasını derleyip toplamak
Verb
otomobil ile ağaca toslamak
Verb
bir kiracının kirasını yükseltmek
Verb
bir firmanın itibarını iade etmek
Verb
hiç haber vermeden birinin yerine başkasını atamak
Verb
gemi ambarlarını doldurmak
Verb
bir memleketin ekonomisini yönetmek
Verb
= Society for the Prevention of Cruelty to Animals (Hayvanları Koruma Cemiyeti).
öpücükle mühürlendi. (aşk mektubunun sonuna veya zarfın üzerine yazılır).
Literature
(teröristler vb. ile mücadele için) özel eğitilmiş ve özel silahlarla donatılmış.
SWAT= S.W.A.T. team:
bu tür polis ekibi (=
Special
Weapons
And
Tactics).
Noun
bir müflisin alacaklılar listesi
bir belgeye imza atmak
Verb
bir rakibin pazarını elinden almak
Verb
komşunun ışığına engel olmak
Verb
tasfiye bilançosunu sunmak
Verb
banka referansı vermek
Verb
bir suçlunun ifadesini kuşkuyla karşılamak
Verb
bir otomobilin numarasını almak
Verb
otomobilin numarasını almak
Verb
yazın bir ay izin almak
Verb
kuyrukta sıraya girmek
Verb
birinin (giysi dikmek için) ölçüsünü almak
Verb
! Allaha çok şükür! Hamdolsun!
bir dilencinin eline para atmak
Verb
mendiline düğüm atmak
Verb
işlerini bir avukata emanet etmek
Verb
bir tasarıyı zihninde evirip çevirmek
Verb
birine manevi baskı yapmak
Verb
İki kişi eğlenir, üçüncüsü cansıkar.
United States of America.
şirket arabasının kullanımı
Women's auxiliary Army Service.
Adjective
bir ülkenin savunma mekanizmasının zayıflığı
İstenirse herşey olur.
Sentence
(bir kadını) evlenmeye razı etmek.